Kesin Tedavi Olası mı?

Kongrenin ana konularından biri kesin tedavi konusunda nasıl düşünmemiz ve hangi beklentiler içinde olmamıza dair.

Bu konuda daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi zorluk; mevcut tedavilerle HIV’in kanda RNA’sı temizlense bile hücre, doku ve uç organlarda rezervuarlarının bulunmaya devam etmesiydi. Bu konuda ferahlık yaratacak bir ilerleme yok henüz.

Bu arada, dünyada her gün 21 milyondan fazla kişi HIV ilaçları kullanıyor. Diğer sağlık sistemi harcamaları ile birlikte kabaca HIV ilaç tedavi maliyeti –UNAIDS’e göre 2020 yılı itibariyle yıllık - 26.2 milyar $ yapıyor. Kesin tedavilerin bulunması için yeterli bir motivasyon bu.

Ama; kesin tedavi sürecine gidebilmek için aşılması gereken engeller var.

Bunlardan en önemlileri:
1. HIV rezervuarlarının azaltılması gerekiyor.
2. Aşı teknolojilerinde gelişme olması gerekiyor.
3. T hücre – bağışıklık yanıtını güçlendirip arttıran teknolojilerde gelişme olması gerekiyor.
4. Remisyon yani ilaçsız yaşayabilme çağının başlaması gerekiyor.

Bu saydıklarıma maalesef daha çok yıl var. Ancak umutlu olmalı.

Öte yandan kesin tedaviye doğru giderken, yol boyunca, HIV ile yaşlanmak konusunda ilerlemeye odaklanılmış durumda. Özellikle 50 yaş ve üstü burada hedef grubu oluşturuyor. HIV’le yaşayan yaşlanmış bireylerle ilgili klinik araştırmalarda artış var. HIV’e eşlik eden diğer durumlarda - diyabet, tansiyon, kalp hastalıkları, kanser, menapoz vb.- tümümün yönetilmesinde ve artan ilaç sayısının dikkatlice yönetilmesinde bir farkındalık var. Elbette HIV’le yaşamın uzamasında damgalanma ve ayrımcılık konusunda iyileşmelere odaklanılmış durumda.

Şimdilik HIV’i algılamamız gereken gerçek zemin bu şekilde.

Ne demek istediğinizi hiç anlamadım. Açıklar mısınız?

GEreksiz benim için hiç bir şey ifade etmeyen cevabın için tşk.

@candleght tanıdığım iyi bir psikiyatrist var telefonunu vermemi istersen çekinme yaz lütfen senin gidişin gidiş değil ...

Hiç alakalısı yok.. melankoliye düşmek ya da karamsarlık ihtiva yaratması için yazmadım. İçinde yaşadığımız coğrafyanın önündeki duvarlarını sorgulaya**k buraya filtre ederek yazdım. Umarım kesin tedaviye ulaşmak tereyağından kıl çeker gibi gelişir... Kimse kimse için bu unipolar depresyon adına ilaç içip hiv tedavi esnasında ayriyeten gereksiz sentetik ilaç içmek durumunda bırakılmamalı.. bu ülkede insan hakları varken psikiyatri tavsiyeni postumu dikkate almamak ya da hafife almak olarak görüyorum.. bişey saklamadan kötülük için yazmıyorum, yazmadım da.  herkesin kötü lafı kendine. Saygılar.

Bak arkadaşım, bu yorumumu ister ciddiye alma ister alma.
Anti depresanlari yerden yere vuruyorsun, peki yazdığın yazılarda sentetik madde etkisi var mı yok mu? Var dersen ayrı dert, yok dersen daha büyük dert.
Bu forumda onlarca kişi yazdıklarını anlamadı. Bu çok zeki olduğun için değil, cümlelerin yüzlerce gariplik içerdiği içindi. Türkçe'nin belini kirdin. Birbirine bağlanmayan özne ve yüklemler, ifade bozuklukları ve vurgulamak istemediğim onlarca işaret... Bazı kelimeleri doğru bile yazamiyorsun
Bunlar bizi sabuklamaya yönlendiriyor.  Sabuklama da çok agir psikolojik sorunlardan birinin işaretidir ve motor iletişim bozukluklarını temsil eder.

Alıntı yapılan: candleght - Kasım 04, 2018, 01:03:35 ÖS

Hiç alakalısı yok.. melankoliye düşmek ya da karamsarlık ihtiva yaratması için yazmadım. İçinde yaşadığımız coğrafyanın önündeki duvarlarını sorgulaya**k buraya filtre ederek yazdım. Umarım kesin tedaviye ulaşmak tereyağından kıl çeker gibi gelişir... Kimse kimse için bu unipolar depresyon adına ilaç içip hiv tedavi esnasında ayriyeten gereksiz sentetik ilaç içmek durumunda bırakılmamalı.. bu ülkede insan hakları varken psikiyatri tavsiyeni postumu dikkate almamak ya da hafife almak olarak görüyorum.. bişey saklamadan kötülük için yazmıyorum, yazmadım da.  herkesin kötü lafı kendine. Saygılar.

Bak arkadaşım, bu yorumumu ister ciddiye alma ister alma.
Anti depresanlari yerden yere vuruyorsun, peki yazdığın yazılarda sentetik madde etkisi var mı yok mu? Var dersen ayrı dert, yok dersen daha büyük dert.
Bu forumda onlarca kişi yazdıklarını anlamadı. Bu çok zeki olduğun için değil, cümlelerin yüzlerce gariplik içerdiği içindi. Türkçe'nin belini kirdin. Birbirine bağlanmayan özne ve yüklemler, ifade bozuklukları ve vurgulamak istemediğim onlarca işaret... Bazı kelimeleri doğru bile yazamiyorsun
Bunlar bizi sabuklamaya yönlendiriyor.  Sabuklama da çok agir psikolojik sorunlardan birinin işaretidir ve motor iletişim bozukluklarını temsil eder.

Tabiki ciddiye almıyorum.. Motor iletişim için yazılmış bir şey değil ki anlayan anlar sen sıkma canını. Kimseye de meşazınız alındı kafası da atmıyorum. Görünen iktidar klavuz istemez. Siz forum için ve forumdaki kişiler için spesifik olarak dikkate almanızla durum zaten dediğin yere çıkar. Boşver salla. Ben öyle yapıyorum. cebimde bir oligarkım olursa herkeslerin hayatının onuru için harcarım. Hepinizi seviyorum.

Bende kendimde bir hata aramaya başlamıştım anlama konusunda .Acaba kullandığım triqumed mi beni bu duruma sokuyor diyecektim :-) Meğer sadece ben değil kimse anlamamış.